Üniversitede Okumak Mı, Üniversiteyi Yaşamak Mı?

Yakın zamanda üniversite sınav sonuçları açıklandı. Sistemin kurgusu içinde kimi öğrenciler istediği mesleklerin bölümlerine, kimi öğrenciler de puanlarının yettiği bölümlere yerleşerek üniversiteli oldular.

Son yıllardaki “Artık üniversite kavramı kalmadı. Meslekler değişecek. 4 yıl bir meslek için zaman harcamanın anlamı yok. Farklı disiplinlerin eğitimini almak lazım. Kitlesel uzaktan eğitimler daha anlamlı. vb.” gibi tartışmalara girmeyeceğim.

Fakat, bir gerçeklik olgusu içinde şu anda üniversiteye yerleşen ya da henüz üniversiteyi bitirmemiş öğrencilere bazı önerilerde bulunmanın onların geleceğinde olumlu izler bırakabileceğini düşünüyorum.

Üniversitelerin, sınıfa girip dersi dinleyerek sınava da çalışıp geçtikten sonra diplomayı alarak iş arama sürecinin çok uzağında bir kültür süreci olduğu çok açık…

Peki bu kültürlenme sürecini en iyi şekilde kendimiz için nasıl inşa edebiliriz? Nasıl dolu dolu ve verimli bir üniversite yaşamı geçirebiliriz?

1) Öncelikle okuduğunuz şehri keşfedin. Doğasını, kültürünü, müziğini, geleneklerini, halkını, belki yöresel dilini/şivesini, tarihini… Kısacası üniversite, yaşadığınız ortamdan bağımsız olmayacaktır. Gezin, görün, araştırın ve anı biriktirin. Adeta fahri hemşehrisi olun.

2) En az bir yabancı dili “iyi” derecede öğrenin. İyi derecede diyorum çünkü artık ikinci üçüncü dilin öneminin konuşulduğu bir iş dünyasına doğru yürüyorsunuz. Kariyer.net’te yayınlanan ilanlar incelendiğinde en çok aranan dil olarak %83 oranıyla İngilizce. İngilizce’nin ardından en çok aranan diğer diller ise %10’la Almanca, %4’le Rusça, %2’yle Arapça ve %1’le Fransızca.

3) Hangi sektör olursa olsun kısa bir dönem de olsa part time bir işte çalışın. Bu çalışma sizin hayata karşı bakış açınızı geliştirecek, zorluklarla başa çıkmanızı ve sabırlı olmanızı öğretecek, her kesimden insanla iletişim kurma becerinizi geliştirecek, paranın değerini ve idaresini anlamanıza yardımcı olacak, yetenekli olduğunuz ya da olmadığınız alanlarınızı fark ettirecek, zaman yönetimi ve takım çalışması gibi ileride iş yaşamınızda işinize yarayacak becerilerinizi geliştirecektir.

4) Üniversitedeki dernek, kulüp ve sivil toplum kuruluşlarında görev alın. Sosyalleşmeniz, ekip ruhunu öğrenmeniz, çevre edinmeniz, liderlik yönünüzü kuvvetlendirmeniz ve en önemlisi gönüllülük yönünüzü güçlendirmek için buralarda var olmak ve aktif çalışmak çok önemli. Sosyal sorumluluk çalışmalarının iş yaşamında ne kadar faydasını göreceğinize siz bile şaşıracaksınız.

5) Şehirlerarası ya da uluslararası seyahatler yapın. İmkanlarınız ölçüsünde ikisinden birini yapmaya çalışın. Salt akademik hayat ve okumak sizi tek kanatlı bir kuş yapacaktır. Çok gezenin de önemli olduğunu unutmayın. Kıyafet, takı vb. ihtiyaçlarınızın yerini bu seyahat harcamaları alsın. İmkân tabii ki çok önemli. Ama azıcık bir imkân varsa kısa bir dönem yurt dışında bulunmanız (work&travel, Erasmus vb.) size harika deneyimler katacaktır.

6) Mümkünse alanınızla ilgili bol bol seminer, panel, sempozyum ve kongrelere katılın. Alanın duayen insanlarını dinleyin ve izleyin. Dijital platformlardan da bunu yapabilirsiniz. Sadece fakülte duvarları arasında değil alanın uzmanlarından da deneyimleri ve ilhamları kapın. Bu ortamlarda kuracağınız network ve arkadaşlıklar kariyer yolunuzun en önemli taşları olacak.

7) Bir enstrümanı, bir sporu ya da bir sanat becerisini öğrenin. Hiç önemli değil hangisi olduğu ve hiç önemli değil hangi seviyede öğrendiğiniz. Fütürist Ufuk Tarhan’ın dediği gibi T İnsan olmak çok önemli. Alanınızda uzmanlaşırken farklı becerileri heybenize koymak, her şeyden biraz almak çok önemli. Bunları hobi olarak da düşünebilirseniz. Profesyonel olursanız ne ala?

8) Yazın. İster günlük, ister anı… Hiç fark etmez. Yıllar sonra okuduğunuzda size çok şey anlatacak o “üniversitedeki sen”. Çok önemli bir kaynak olacak sana ve kendini check etmene…

9) Okuyun. Ama bol okuyun. Okumak için en rahat yıllarınız emin olun. Okurken nitelikli eserler okumak ilk önceliğiniz olsun. Okuma kulüpleri kurun. Üzerine tartılın. İş hayatına adım attığınızda ve sosyal ortamlarınızda okuduğunuz her eser bir konudaki fikrinizin, söylemlerinizin gücünü artıracaktır.

10) Sağlam ve yaşanmışlığı olan arkadaşlıklar bırakın arkanızda. Tüm hayatınız boyunca görüşebileceğiniz, sizi sizden iyi tanıyan üniversite arkadaşlıkları ne kadar uzak olursanız olun sizin için en büyük sermaye olacak hayatınızda.

0 Paylaşımlar
Share

You may also like...

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir