Nevada Üniversitesi, Los Angeles Kaliforniya Üniversitesi ve Ulusal Avustralya Üniversitesi’ndeki araştırmacılar tarafından yapılan bir çalışmada 500 kitaplık bir kütüphaneye sahip bir evde yetişmenin çocukların eğitim düzeyine yaptığı etkinin 15-16 yıl üniversite eğitimi almış ebeveynlere sahip olmak kadar büyük olduğu gösterildi. (Bilim ve Teknik, Haziran 2010)
Bilgiye ulaşma özgürlüğünde 180 ülke içinde 154. sırada olan bir toplum olarak maalesef evlerimizde de çocuklarımız için yeterli kütüphane ortamı yaratamıyor ve onların araştırma duygularına derman olamıyoruz.
İstatistiklere baktığımızda da oranlar bu konuda ne kadar zayıf olduğumuzu gösteriyor. Örneğin evinde 100’ün üzerinde kitaba sahip olan çocuk oranı bizde %18, Güney Kore’de %65, OECD ülkeleri ortalaması %38… Evlerimizin %54’ünde yirmi beşten az kitap var. Bu durumları göz önüne alınca PISA sonuçları başarısızlığının bileşenlerinden birini de görmüş oluyoruz.
Yine PISA gibi TIMSS testi verileri de buna benzer sonuçlarla bu durumu doğruluyor. Ebeveynlerin çocuklarına “Entelektüel Sermaye” dediğimiz zengin eğitim kaynakları –ki başında zengin bir kütüphane geliyor- sunmada son 9 ülke içinde olduğumuzu görüyoruz. Evinde zengin eğitim kaynağı (kitap) bulunan öğrenci oranı %5… Norveç’te %32…
Bütün bunlara sebep bilgisayar, tablet, telefon ve bilumum teknoloji uygulamalarının çaldığı zaman mı diye sorduğumuzda ise maalesef orada da işler hiç iç açıcı değil.
Uluslararası bilgisayar ve enformasyon okur yazarlığı çalışmasında 8. Sınıflar bazında evde ve okulda bilgisayarı soruşturma, üretme ve iletişim kurma becerilerinde son sıradayız. Enformasyon ve iletişim teknolojileri indeksinde ise 69. sıradayız.
Bu sonuçların birçok alt nedeni var;
80 öğrenciden biri kişisel bilgisayara sahip diyebiliriz, Norveç’te her 2 kişiden birinin var örneğin… Evinde bilgisayar olmayan 8. Sınıf öğrencilerinin oranı %31 ve yüksek hızlı internet erişimi oranımız %10, Hollanda’da ise %30… Evinde internet olmayan çocuk %37…
Ama mesele bu değil tabii ki.
Mesele Danimarka’nın bütçesinin % 9’unu eğitime ayırması bizim ise bütçemizin %3’ünü eğitime ayırmamız da değil.
En başta söylediğim gibi, aile olarak çocuklarımıza zengin bir entelektüel sermaye ortamı yarattığımızda bilgisayar kullanma başarısı da artacak, kendini ifade etme başarısı da artacak, PISA ve TIMSS başarıları da artacaktır.
Aileler olarak evlerimizde seri başı ülkeler kadar kitap ortamı kuramazsak eğer, klasiklerden başlayarak kütüphaneyi donatmaz, internette doğru bilgiye ulaşma becerilerinin öğretilmesinin öneminin farkında olmazsak; PISA’ da kendi dilinde okuduğunu anlama becerilerimiz yine 40.’lıklarda olacak ve “Eğitimde Teknoloji” seferberliğimizin altı hep boş kalacaktır.
Evet britannica ansiklopediler artık yok, ama onlarca dijital kütüphane işte bir adım önümüzde duruyor.