Endüstri 4.0 Tamam. Peki Ya Eğitim 4.0 ?

Endüstri 4.0, sessiz devrimi sanayinin… İş yaşamımızı kökünden değiştirecek bu devinim acaba eğitimimizin ne kadar gündeminde?

“4. Sanayi Devrimi” olarak adlandırılan Endüstri 4.0, dijital fabrikalar ve akıllı teknolojiler ile “insansız üretim” mottosuyla geleceğimize yön veriyor.

Sanayi devrimlerini kategorize edecek olursak;

  1. Sanayi Devrimi,  buharlı makinaların icadı,
  2. Sanayi Devrimi, elektrik teknolojilerinin mümkün kıldığı seri üretim,
  3. Sanayi Devrimi, bilgisayar, robot-otomasyon sistemleri,
  4. Sanayi Devrimi, yazılımla gelişen akıllı teknolojiler ile insanın “kol gücünü” üretimden eleyen ve makinaların birbiri ile iletişim kurduğu dönem…

 

1, 2 ve 3. Sanayi devrimlerinin toplumları nasıl derinden etkilediğini, sosyal yaşamlarımıza olumlu ya da olumsuz nasıl yön verdiğini çok iyi biliyoruz. Bazı iş kollarını yok edip yerine yenilerini yaratan, hatta dünya savaşlarına kadar uzanan bir süreçten bahsediyoruz.

Buharlı makinaların icadıyla başlayan coğrafi keşifler….

Elektroniğin gelişimi ve seri üretimle artan bir tüketim toplumu ve kapitalizmin sunduğu acımasız iş dünyası…

Peki çocuklarımız 4. Sanayi devrimine hazır mı?

Bilgisayarlar internet üzerinden birbirine bağlanacak, akıllı fabrikalar ve evler oluşacak!

Fabrikalarda belki de tek işçi bile çalışmayacak!

Bozulan aksamlar kendini insansız olarak onarabilecek!

Gelecekte şu an bilemediğimiz meslekler oluşacak!

Dronelar ile uçan arabalar ve şoförsüz araçlar kullanılmaya başlandı bile..

 

Bugünün ve geleceğin fabrikaları arasındaki farkı “EBSO Sanayi 4.0 raporu” bütün çıplaklığı ile açıklıyor;

Tablo 1: EBSO Sanayi4.0 Raporu

PEKİ 21. YÜZYIL ÖĞRENCİLERİ GELECEĞE NE KADAR HAZIR?

Özellikle Z kuşağı diye adlandırdığımız yeni neslin teknoloji ile yakın arkadaşlığı düşünüldüğünde öğrencilerin öğrenme ve öğretim etkinliklerini bu platformlara taşıması da giderek önem kazanmaktadır. Kodlama derslerinin okul öncesine kadar inmesi bu noktada çocuklarımızın bu çağa yetişmesi için yapılanlardan bir kaçı…

Tıpkı Stem ve maker hareketi gibi…

Yeni teknolojiler sayesinde özellikle gençlerimiz arkadaşlıklarını, sevinçlerini, üzüntülerini, problemlerini ve geleceğe ilişkin umutlarını bu platformlarda yaşamaya başladılar. Bu platformlar artık onların yeni yaşam ve kendilerini ifade etme alanları oldu. Fakat yapılan araştırmalar dijital okuryazarlıkta öğrencilerimizin durumunun pek de iç açıcı olmadığını gösteriyor.

Avrupa Komisyonu’nun 2012 yılında yaptırdığı “Uluslararası Bilgisayar ve Enformasyon Okuryazarlığı Anketi (International Computer and Information Literacy Survey-ICILS)”  21 ülkeden 3300 okulda, 60 bin öğrenci üzerinde uygulandı. Anket, çocukların dijitalleşme sürecine ne kadar hazır olduklarını saptamaya çalışıyor. Veri işlemeye, bilgisayar okuryazarlığına ve buradan çözüm üretmeye, ilgili ülkelerin eğitim sistemlerinde ne kadar önem verildiğine bakıyor.

Grafikte de görüldüğü üzere bu dijital çağa çocuklarımız pek de hazır değil!

Endüstri 4.0’ın bizden beklediği teknolojiyi her alanda tasarlayacak, geliştirecek, üretecek ve üretilen teknolojiyi kullanabilecek insan gücünün eğitimi kaçınılmaz bir gerçektir. Endüstri 4.0’ın gerçekleri; üst düzey düşünme becerilerine sahip bireylerdir, bilmenin yetmeyeceği, düşünmenin zorunlu hale geleceği yöntemlerdir. Dünya problemlerini doğru hissedecek ve tanımlayacak (eleştirel düşünme), çözümü için yenilikçi fikirler üretecek (yaratıcı düşünme), çözüm için doğru yöntem ve teknikleri kullanacak (bilimsel ve analitik düşünme) bireylerin her alanda yetiştirilmesi büyük önem taşımaktadır. Bu durum okulöncesi, ilköğretim, ortaöğretim, yükseköğretim ve yaşam boyu öğretimde olmak üzere çok geniş bir perspektifte birbirleriyle entegre ve etkileşimli olarak düşünülmesi, planlanması, tasarlanması ve uygulanması gereken bir konudur.

Akademik camia da, hedeflenen kazanımlara ulaşmak amacıyla üniversitelerde eğitim kalitesini arttırmak, öğretmen adaylarını teknoloji ile bütünleştirmek, onlarla inovatif ürünler geliştirmek, dijital okuryazarlığı geliştirmek gibi konularda eğitim araştırmalarına odaklanmak zorundadır.

Ülkelerin 2012-2016 yılları arası yapay zeka için ayırdıkları yatırım fonların toplamını aşağıdaki grafikte görmekteyiz. ABD’de 2905 şirket toplam 18 milyar $ yatırım alarak bu devrime yine öncü olacak gibi.

 

Bütün bunların ışığında, tarihi bir dönüm noktasında olan biz eğitimciler, aileler ve okul yöneticilerinin üstüne büyük bir görev düşmektedir.1, 2 ve 3. Sanayi devrimlerini ıskalamış bir ülke olarak genç beyinlerimizi sanayi4.0 çağına hazır yetiştirmeliyiz.

Soru şu: “ Peki gelecekte insan gücünün yerini nesnelerin interneti, robotlar, yapay zeka ve akıllı makinalar alacaksa işsizlik artmayacak mı?”

0 Paylaşımlar
Share

You may also like...

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir